Ayrılığın veya Boşanmanın Eşiğindeyseniz Terapiste Gitmeyin!

Boşanmayı düşünen çiftler neden terapiste gitmemelidir?

İlişkiler ilişki içinde kurtarılır. Bunu çoğu erkek anlamıyor. Sonunda ise evlilik terapistine giderek bir şeyleri kurtarmaya çalışıyorlar, tabii ki işe yaramıyor. Biraz teoriyi anlatıp Ekşi’deki akıl fakiri yorumları inceleyeceğiz.

Terapistlerin tek görevi ya boşanmayı erteletmek ya da acısız bir boşanma yardımcı olmaktır. Bununla ilgili kim olduğunu hatırlayamadığım güvenilir bir terapistin (sanırım Dr. Shawn T Smith’di) görüşleri vardı. Şey diyordu: “bana hep son anda geliyorlar ve bir taraf çoktan ilişkiyi bitirmiş oluyor, haliyle ne yaparsak yapalım kurtaramıyoruz.”

Terapistlerin temel görevi anlaşma sağlamaktır, taraflarda arzu yaratmak değildir. Arzu kendiliğinden gelişen ve bittiğinde de tekrardan alevlenmeyen bir süreçtir. Aynı sönen bir ocağa benzer, eğer ateşleme düğmesi çalışmıyorsa gaz çıkmaya devam eder ve karşı tarafı boğar. Bir evlilik ve boşanma hikayesinde de anlatmıştık. Çocukları olan bir abimiz kahvaltısına kadar her şeyi ailesi için hazırlıyordu. Bitmek bilmeyen bağrışmalarla adama saygısızlık ediyordu, cinsellik tabii ki yoktu ve sonunda kadın boşanma davası açıyordu.

Rollo’nun da hep dediği terapiste gittiğinizde “pazarlık cinselliği” sözleşmesi imzalarsınız. Yani “sen bunu yaparsan, ben de bunu yaparsam iyi anlaşır ve arada da sevişiriz” gibi bir ilişki yaşarsınız. Oysa ilişkilerdeki lokomotif arzudur. Bu olmayınca kadınlar erkeğe daha kolay erişmeleri nedeniyle ilk fırsatta yeni bir erkeğe geçeceklerdir. En iyi ihtimalle kaybedecekleri bir şey varsa açık hipergami ile eksik olan arzuyla bir alfa tarafından doldurmayı seçeceklerdir. Yani aldatılacaksınız.

Kadınlar Hastalıkta Değil, Maskülenite Kaybında Sizi Terk Eder

Erkekler evrimsel biyolojide geçen coolidge etkisi nedeniyle birlikte olduğu kadına zamanla arzu duymayabilir. Kadınlar ise ilginçtir. Siz her şey düzgün giderken kanser olursanız sevgiliniz yanınızda durmaya ve ilgilenmeye devam ederken[ref], güçten düştüğünüzde, işinizi ve paranızı kaybettiğinizde, devamlı söylendiğinizde sizi terk ederler. Yani isteyerek seçilmiş güçsüzlüğe kendi gibi feminen nitelikler taşıyan erkeklere tahammülleri yoktur.

Ekşi’de En Beğenilen Yorumlar

Ekşi kalbur-üstü sol-sjw bir topluluğu olduğu için günümüz ideolojilerinin genel bir resmini yansıtacaktır. İlki şöyle:

arada çok büyük meseleler yoksa (mesela bir tarafın sorumsuzluğu, aldatma, şiddet vb) bir daha düşünün , sırf aşkım azaldı diye boşanılmaz. emin olun aşk kiminle evlenseniz de azalacak sonunda, ortak ilgi alanlarını siz yaratacaksınız, ne yazık ki evlilik flört gibi olmuyor. bunu bilerek başlamak gerekli. hele ki arada çocuk varsa bu yıkıcı olabilir, bir evlilik danışmanına gidin, orta yollar bulmaya çalışın. hele ki çevrede bu kadar yalnız insan varken basit meselelerden iyi bir insanı kaybetmeyin

Emin olun ki şunu yazan kişi tam tersine “aşk ve haz” bittiğinde ilişkiyi ilk bitiren taraf olacaktır çünkü bu tarz düşünen kişiler “kısa süreli ilişki” paternini doğru zannetme yanılgısına sahipler. Şehvet/haz harici uzun süreli ilişkiyi sağlayan hipergaminin liderlik, gerçek arzu, güven ve saygı niteliklerini taşımıyorlar. Çünkü kendilerini erkeklerle eşit görüp, bunu sağlayamayacak kişilerle birlikte olabiliyorlar. Olay bir yerde “ben neden bulaşık yıkayıp, yemek yapayım?” cümlesine indirgeniyor. Oysaki uzun süreli ilişki veya evlilikler “saygı, liderlik, arzu, güven” üzerine kurulan mantıklı süreçlerdir.

Çocuk varsa ya 6 yaşından önce ya da 18 yaşından sonra boşanılması en iyisi olabilir. Aksi halde çocuk anneye verilir ve maskülen bir karakterden mahrum büyür. Yine de sağlıksız bir ailedense ayrılmak daha iyidir. Son kısımda evlilik danışmanı önerilmiş ama üstte anlattığımız gibi bir çözüm değildir. Doğru bir ilişkide zaten kadın sizi izler. Evet, anlaşmazlıklar olabilir ama bu terapiste bırakılacak sevideyse, ya siz sorunlu bir kadınlasınız ya da hiç düşünmeden o kadınla “daha iyisi olmaz” diye evlenmişsiniz demektir.

2. yorum:

boşanmış bir adam olarak söyleyeceklerim var.

• – boşandınız diye dünyanın sonu değil hayat devam ediyor.
• – karşınızdaki insan sizi tahrik etmek için elinizden geleni yapabilir kendinizi bozmayın.
• – hayatınıza sakın birisini almayın bir süre geçmesini bekleyin.
• – mahkeme günü ne olursa sakin kalmaya çalışın.
• – boşanınca özgür olacağınızı hissedeceksiniz.
• – sakın üzülmeyin her şey yoluna girecektir.

Bu nispeten daha altlarda kalan bir girdiydi. Farkındaysanız insanların hoşuna daha az gitmiş çünkü bir erkeğin yıkılığı ve tekrardan doğuşu var. 2. madde doğru. Kadınlar ayrıldıktan sonra sizin en büyük düşmanınız olabilir ve sizi sinirlendirmek için tahrik edebilirler. Toplumda genellikle erkekleri yıkık görmek istedikleri için bu tarz girdiler daha az dikkat çekiyor. Ayrılık bir son değil, başlangıçtır.

3. Yorum

aşkım bitti, heyecanım kalmadı gibi şeyleri kendinize dert edip de boşanmaya kalkıyorsanız yanlış yolda olduğunuzu söyleyeyim. aşkın bitmemesi, ilk günkü heyecanın hep olması, romantik komedi klişeleri falan bunlar hep ergen sanrıları. koca adam/kadın olup da hala bu kafadaysanız 10 kere aşık olup 10 kere de evlenseniz yine heyecanınız bitecek ve yine o kaçınılmaz sona erişeceksiniz. o yüzden haz/heyecan değil mutluluk peşinde koşun. her şey çok daha kolay olacak o zaman.

İlk girdiyle aynı zihin seti ve aynı arka plan mevcut. Evliliğin kendilerine öğretildiği gibi tamamen “heyecan ve haz” üzerine kurulu olması fantezisi mevcut. Tipik olarak pazarlık yapılması önerilmiş. Mesele aşkın azalması değildir. Zamanla arzularda dalgalanma da olur fakat “boşanma eşiğine gelen çiftler” için bunu neden olarak görmek ilişkiyi sadece “cinsellik” üzerine inşa ettiğinizi gösterir. Yani başka hiçbir koşul sağlanmıyormuş, haliyle cinsellik azalınca ilişki bitmiş.

4. Yorum

Son bir tane daha inceleyelim. Bu, çok uzun ve durumu iyi özetliyor. Sadece alıntı yaparak linkini koyacağım. Yazanın da erkek değil, kadın olduğuna eminim:

boşanmaya bir anda karar verilmiyor (eğer ağır bir kusur yok ise), aksine uzun zaman boyunca bir düşünce sürekli içini kemiriyor duruyor. “acaba” sorusu bir kere içine yerleştiğinde kemiriyor ha kemiriyor. ve inanın ki, eşiniz için de aynı süreç başlamış oluyor.

İşte sorun bu! Uzun süre boyunca her şeyi rasyonelize eden ve bir karara varan kadının düşüncesi terapistle değişmez çünkü o düşünce tohumları bütün zihnini kaplamıştır.

ben de düşüncelerimden bahsettim ve boşanma kararı aldık. sonra benim aklıma aile terapisti geldi, bir seans gittik. ama terapistin elinde sihirli bir değnek yok. bazı şeylerin düzelmeyeceği aşikardı. 1 hafta sonrasında kesin olarak boşanacağımız konusunda anlaştık.

O da aynı başta yazdığım sonuca gelmiş. Farkındaysanız gün sonunda hiçbir işe yaramayacak çift terapistler öneriliyor. Bunların çoğunun para tuzağıdır. Sadece kendinizi iyi hissetmek “tamam ya bunu da denedik olmuyor” demeniz için gittiğiniz bir yerdir. Yazar da satır arasında benzerini itiraf etmiş. “1 hafta sonrasında kesin boşanacağımız konusunda anlaştık” demiş.

İyi bir ilişki veya evlilik mi istiyorsunuz? Beklemeniz gereken yatakta deli gibi arzulanmak, diğer zamanlarda sizin liderlerliğinizi kabul etmesi ve anlaşmanızdır. Ancak bu durumda hipergami şartları sağlanmış olur ve siz de ona gerekli ilgiyi karşılık olarak verirsiniz. Çoğunlukla ise maalesef tam tersi yapılıyor.

Siteye wordpress üzerinden katılmayı ve makaleye puan vermeyi unutmayın.