Bir Kadının Duvara Çarpması Engellenebilir Mi?

Bir Kadının Duvara Çarpması Engellenebilir Mi?

Geçenlerde Youtube kanalında soru-cevapta böyle bir soru aldım. Bence güzel bir soru çünkü hepimizin kız kardeşleri, dostları, ablaları ya da uzak akrabaları var ve ister istemez görüp uyarmak istiyoruz.

Merhaba Hocam, Dost ve akrabalarımızın 20 yaş altı kızlarının, ileride duvara çarpmasını engellemek için ne yapabililiriz ? Davranışlarında olumsuzluklar görüyoruz ama bir şey yapamıyoruz.

Başlamadan önce bilmeyenler için; “duvara çarpmak” derken 30’larına girip erkek-kadın ilişki dinamiğini tamamen yanlış öğrenen kadınlardan bahsediyoruz.

Günümüz feminen düzen propagandasında büyüyen kadınlar haliyle her yaptıklarını doğru sanıyorlar çünkü arkalarında instagram, twitter gibi kendi kendilerini doğru olduğuna inandıracakları onlarca kaynak var. Bir önceki yazımda benzerini erkekler için anlatmıştım. Eskiden bu yoktu ve kendimizi de arada sorgulardık, bugünse tam tersine kendi yanlışımızı doğrulayacak kaynaklara çok kolay şekilde ulaşabiliyoruz. Kadınlar içinde mutlak eşitlikle önceliklerini statüye vermek, birçok erkekle yatarak onları denemek, 30-35+ sonra ise evlemek norm olmuş durumda. Bu aslında erkeğin uyması gereken cinsel stratejidir. Günümüzde aynısı kadınlara satılıyor ama bizim biyolojilerimiz aynı değil ve bu stresi kaldıramıyor haliyle. Sonra anti-depresan oranlarında 30 sonrası kadınlarda astronomik artış görüyoruz (Ref).

Önce Sorunu Doğru Tespit Edelim

Kadınlar aptal ya da melek değildir. Gün sonunda stratejileri gereği “sorumluluk” almayacak olsalar da gayet bilinçli olarak o erkeklerle olurlar. Esas problemleri erkekler tarafından kirletilmiş olmaları değil, bu avantaja hep sahip olacaklarını sanmalarıdır. Erkeğin tecrübesiz fakat gelişmiş olması da onu daha kolay yönetmesine neden olur. Gün sonundaysa onun çerçevesine girersiniz.

İlgili olarak cinsel eşitlik safsatasını da açıklamak gerek. Örneğin kadın cinsellikte seçici olanken erkek talep edendir. Bu yüzden erkek kendini geliştirmesi, kadını baştan çıkartmasını(oyunu) öğrenmesi gereken tarafır ve ancak kadınlarla birlikte olarak bunu öğrenir. Değerlenmesiyle kadınlara ulaşması arasında doğru orantı vardır. Oysaki kadınların değerini koruması daha önemlidir çünkü arz yaratan, değerli olan taraftır. Bu nedenle bir kadının “bakire istiyorsa bakir olacak!” eşitlik düşüncesi tamamen yanlıştır. İstatistiksel olarak bile kadın ve erkek aynı oranda birbirine ulaşamıyorken 1’e 5 gibi bir oran varken bunun saçma olduğunu fark etmek lazım.

Şöyle şeyler de duyabiliyorum: Çok genç oluyoruz, 24 yaşında ne istediğmizi nasıl bileceğiz!

Ya arkadaşlar dalga mı geçiyorsunuz? İnsanlar 1950lerde 19 yaşında evlenip, çocuk yapıyordu. Siz o yaşta üniversitede o kişilerden daha fazla insan görüp, sosyal medya dünyanın daha fazla farkındasınız. Bu nasıl bir soyutlanmadır, kopukluktur anlamak mümkün değil. 20lerde parti yapıp, 30larda beyaz atlı prensime kavuşayım diye bir dünya maalesef yok çünkü sen 20lerinde onlarca beyaz atlı prensi zaten teptin çünkü hep bulacağını zannettin. Belki de ona bunu anlatmalısınız. Bir kadın için gençliğin belli bir zaman dilimi olduğunu ve bu sayede erkeklerin dikkatini çektiğini söylemelisiniz. Bunu anlarsa hipergamisini doğru yönecektir.

Sonuçta aydınlanma çağı dediğimiz çağa girecekler. Mesele de iş işten geçmeden önce buna uygun bir strateji kurmalarıdır. Sizin de buradaki görevini doğru kelimeler seçmek olmalıdır. Unutmayın ki ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemlidir.

Kadınlar Neden Anlamıyor?

Özetle çoğu 20lerin karar vermek için yeterli bir yaş olduğunu fark etmiyor. Yalnız burada şöyle bir çıkmaz da var. Sizin söyleyecekleriniz de fark etmelerini maalesef sağlamayacak. Kadınların bir şeyi kabullenme mekanizmaları çevresine ve toplumun o dönemki paradigmasına bağlıdır, onlarca kişi bir yanlışı doğruluyorsa ve o da buna inanmak istiyorsa kabul eder. Buna mating-like effect de diyoruz çünkü kadın doğası genel anlamda komünisttir ve bir erkeğe oranla çevresini çok daha fazla ciddiye alır çünkü evrimsel olarak o çevre olmasa hayatta kalması zordur. Avcı-toplayıcı toplumlardan evrildik ve o dönemde de kadınların toplayıcı olarak bir arada durarak güçlü olduklarını unutmayın.

Burada da önemli olan aile ve yetiştiriş tarzıdır. Üstteki teoriyle ilişkili olarak siz istediğinizi söyleyin kadının ailesi aşırı kuralcı ya da serbestse gün sonunda kadın da tepkisel tavırlar içine girecek ve söylediğiniz her şeyi “düşünce formu” içerisinde değerlendirecektir. Sonuçta da sizi “kadın düşmanı” olarak kodlayacaktır. Kendi ekşi yazılarımda da benzer taktiği kullanırım. Bir konuyu anlatırken slogan atmadan, belli terimleri kullanmadan, temellendirerek anlatırsanız insanları ikna etmeniz kolaylaşır. Sen olaya “30’unda bittin kızım sen, bak öyle kaltak gibi herkese yatma”, “alfa, beta, goril” dersen kadın gider bunu yapar çünkü senin ataerkil bir hödük olduğunu düşünür.

Ayrıca bunları istemeyen de bir kesim var. Clubtan çıkmayan, önüne gelen beğendiği erkekle yatan kadınlar da var. Karşınızda böyle bir aile-dostu varsa uzak durun. Bir şey anlatmayın çünkü anlamayacaktır çünkü kendisi şu an bedava-şeker dükkanında gibi. Her şeye erişimi var. Geçmişte biyolojik saat miti yazısında anlatmıştık. Bazıları çocuk yapmayacağım diyebilir, böyle devam edeceğim diyebilir, bu durumda da onu sorgulamanıza gerek yok. Bir laf vardır: “Akılsız başın cezasını ayaklar çeker.” Bir yerde bu kararını değiştirirse maalesef çok geç olacak ama bu da sizin sorununuz değil.