Kadınlar Sadece Boya mı Bakar?

Kadınlar Sadece Boya mı Bakar?

Evrimde, bazı nitelikler elenirken bazıları ise devam eder. Bu sürecin temeli cinsel seçilime dayanır. İnsanlara baktığımızda, hala her türden insanın var olduğunu ve oranlarının korunduğunu görürüz.

Büyük veya küçük memeli, uzun veya kısa boylu, geniş veya geniş çeneli, düzgün bacaklı, kısa veya uzun parmaklı, dar omuzlu, geniş omuzlu gibi birçok farklı özellik bulunur. Evrimsel biyologlar, bu özelliklerin elenmemesi için diğer özelliklerin aktarılmasının önemli olduğunu savunurlar. Örneğin, bir erkek uzun boylu olmayabilir, ancak simetrik veya zeki olabilir. Ayrıca, genleri sağlıklı olan ve hastalığı olmayan bir birey de seçilebilir.

Evrimsel psikoloji alanında çalışan akademisyenler(Buss, Thornhill, Gangestad, Shackelford, Miller), özellikle erkeklerde fiziksel niteliklerin orta derecede önemli olduğunu göstermiştir. Kaynağa erişim, kontrol, güç ve statü, kadınları etkilemede daha başarılı sonuçlar verir. Bu nedenle, boy oranları artış gösterse de büyük bir sıçrama yaşanmamıştır. Aksi halde, şu anda hiç 180 cm’nin altında erkek görmemiz gerekecekti. Yeri gelmişken bazı kadınlar kağıt üzerinde belli özellikleri isterken, reelde işin içine iletişim girdiğinde o erkeğin farklı niteliklerinden etkilendiğini görüyoruz çünkü kadın doğası erkeğin fiziksel özelliklerini doğru puanlayamaz. Bir çalışmaya göre erkeklerin görsel nitelik üzerinden kendilerine verdiği puanlar kadınların verdiği puanların yarısıdır, oysaki kadınların kendilerine verdikleri puanlarla erkeklerin kadınlara verdikleri puanlar çok yakındır(ref). Yani erkekler objektifken, kadınlar realitenin çok altında puanlama yapmaktadır. Tinder yazısında da açıkladığım gibi temel olarak kadınlar kendilerini olduğundan değerli görmemekte, erkekleri çok düşük seviye olarak görmektedir.

Yani kadın için fiziksel nitelikler önemli olsa da etkilendikleri temel parametre eğer Giga-Chad değilseniz, ona direkt üst notadan hitap etmiyorsanız; simetri, statü, güç, temsil ettikleriniz ve iletişim yeteneğinizdir. Çoğu da bu nedenle hoşlandıkları erkeklerin boyunu olduğundan uzun tahmin etmektedir. Bu durum çok normaldir, eğer kadınlar birebir fiziksel özellikler üzerinden arzu duysaydı, erkekler gibi önüne gelenle tek gecelik ilişkiler yaşar ve kırılgan cinselliğini savunamazdı. Oysaki kadınlar buna karşı evrimleşmiştir.

Araştırmalar ki bunun podcastini yapmıştık, kadınların boydan önce farklı parametrelere baktığını göstermektedir. 23 yaş altındaysanız tip-boy ile bir şeyler yapabilirken, üzerine çıktığınızda ve paranız yoksa hiçbir kadının okcupid istatistiklerine göre sizi sağa atmadğı görülmüştür. Özellikle Z jenerasyonu kızlarının bile sadece boya değil, kaynak erişimine de baktığını gösterilmiştir. Bunlar kadınların evrimsel olarak kaynağa erişim isteğinin bir sonucudur. Ne kadar çağ atlasak da kadınların neye arzu duyduklarını pek de değişmemektedir. Hatta tam eşitliğin sağlandığı kuzey ülkelerinde bu yüzden evlilik oranları düşük, boşanma oranları yüksektir, yine Sovyeter Birliği zamanında da benzer bir durum gözlemlenmiştir. Yani kadınlar eşit veya alt statüde erkekleri tercih etmemektedir ve komünist sistem nedeniyle de üst düzey erkekler yok denecek kadar azdır. Herkes eşittir. Engels’in söylemlerinden evliliğin bitmesi gereken bir kurum, uzun süreli ilişkilerin gereksiz ve ebeveyn kavramının da geride bırakılması gereken bir şey olduğunu biliyoruz. Son dönem araştırmalarında da kadınların ancak kendi statülerindeki erkeklerle evlendikleri gösterilmiştir [ref]. Evlenmek bir başarı mı yazısında bunu referanslarla anlatmıştık.

Bir erkekte her iyi özelliğin birlikte olması istenir, ancak gen havuzunun karmaşık olması nedeniyle bu mümkün değildir. Bu yüzden, tek başına boy avantaj olsa da son derece yetersiz bir parametredir. Örneğin, bel ve eklem sorunları olan veya kötü genetik hastalıklar taşıyan bir birey de uzun boylu olabilir. Evrimde temel olan iyi simetridir. Gün sonunda da kadınlar en iyi özellikleri kendinde toplamış ortalam erkekleri seçer. Büyük kısmı da güç sahibi erkekler alır. Tarih de bu süreci doğrular. 60 bin kişiyle yapılan bir çalışmada, en kısa boylu(160 cm) erkek ile en uzun boylu erkek(190 cm) arasında sadece 4-5 kişi fark olduğu gözlemlenmiştir (ref). Bu çalışmadaki erkeklerin çoğunluğunun 37 yaşında olması ilgi çekicidir çünkü bu yaşlarda erkekler potansiyellerini gerçekleştirebilecek kaynağa ulaşmıştır. Rollo Tomassi’nin bahsettiği cinsel piyasa değerinde pik noktasına ulaşmış erkeklerdir. Bu erkeklerin çoğunluğunun muhtemelen 20’li yaşlarında kadınlarla ilişki kuramadığı düşünülebilir.

Geçmişte de açıkladığım gibi 150 senede hızlı bir büyüme gösteren Hollanda gibi ülkelerde bile boy uzunluğunun cinsel seçilim sonucu değil, doğal seçilim sonucu arttığı düşünülmektedir. Özellikle endüstri devrimi sonrasında artan yiyecek kalitesi bu durumu etkilemiştir.

Özetle, keyfi seçilim parametreli zırva biyolojik determinist düşünceler evrim açısından önemli değildir. Bir diğer türler gibi tamamen kadını elde etmeye odaklı bir doğaya sahip değiliz. Hem kadın hem de erkek eş zamanlı birbirine arzu duyar ve bunun temeli de hipergamiye dayanır. Burada özellikle kadınları femoid olarak tanımlayan incel’ler böcek veya kuş olsaydı çok üzülürdü çünkü orada kadınlarda “sevme” kavramı yoktur. Yiyeyecek getirirsiniz ve kadını döllersiniz, kural budur.

Sonuç olarak kadınlar, kendi içsel stratejilerine uygun olarak en uygun niteliklere sahip erkekleri seçmeye devam edecektir. Evrimde boydan önce diğer parametrelere de dikkat edilir ve böylece genetik çeşitlilik korunur.