35+ Yaşında Evlenmediği İçin Utandırılan Erkekler

35+ Yaşında Evlenmediği İçin Utandırılan Erkekler

Geçenler ekşi-sözlükte böyle bir başlığa denk geldim. Kısa bir yorumum ertesi gün “en beğenilen entryler” arasına girdi. Bu konuyu biraz daha temellendirelim istiyorum.

Aslında bütün olay biyolojiyle ilişkili fakat artan toplumsal cinsiyet ve eşitlik safsatası nedeniyle erkeğe de projekte ediliyor. Şöyle düşünün, kısıtlı bir biyolojik saatiniz varsa erkeği utandıramazsanız, cinsel özgürlüğün olduğu bu dönemde hiç kimse sizinle ilgilenmez. Bu nedenle de 35 yaşında erkeklere evde kalmış ezikler dersiniz.

Tabii bunu yapan kadınların üst seviyeli eğitimli, çok da çocuk düşünmeden kadınlar olmadığının anlaşılması lazım. Vasat kadınlar bunu daha çok yapıyor çünkü koruma, yatırım ve sağlayıcılığa ihtiyaç duyuyorlar.

Baktığımızda da 35 yaşında bir erkek bekarsa bunun 2 nedeni olabilir. İlk nedeni gerçekten başarısız olması, diğer nedeni ise başarılı, yüksek statülü bir erkek olmasıdır. Bu da aslında 35 yaşında her erkeğin değerli olduğu mitini kolaylıkla çürütecektir. Unutmayın bir erkek olarak ancak üretirseniz bir değere sahip olursunuz.

Başarılı erkeklerde ise durum farklıdır. Öncelikli olarak 20li yaşlarında kapatılmamış erkeklerdir ki bu 30lara yaklaşan ve statü sahibi birçok erkeğin başına gelir. Hiç fark etmeden kendilerini tam gelişimlerinin ortasındayken evlenmiş bulurlar ve bu bir faciadır. Çünkü 20lerinde evlenen erkeklerin testosteronları düşer. Erkeğin yakıtının testosteron olduğu düşünülürse bu yükselen başarı grafiği düzleşmeye başlayacaktır (Ref). Hatta kadının sizi betaize etmesi de kolaylaşacaktır. Tabii tecrübesiz olan bu erkek belki bir boşanma veya sekssiz düzeyli bir evlilik sürdürecektir. Bir diğer ihtimal ise potansiyelini fark edip başka kadınlarla eşini aldatacaktır. Bu nedenle 20lerinizde evlenmeyin.

Oran olarak düşük bir kesim ise kendi potansiyelini keşfeder birçok kadına ulaşması yanında yüksek statüye sahip olacaktır. Belli bir deneyime sahip olduğu için de kolay kolay evlenmeyecektir. İşte utandırılan kesim bu erkeklerdir.

Şöyle düşünün: Beyaz yakasınız ve bir partidesiniz. 35 yaşında iyi fizikli, statülü bir yöneticisiniz. Herkes size “bu adamı neden kapatamamışlar, onunla evlenecek kadın çok şanslı” diye düşünecektir. Oysaki 35 yaşında aynı konumda bir kadına “neden evlenememiş, neden yalnız, şimdiye çocuğu olurdu” diye dedikodusu yapılacaktır.

Tabii bu kadın, erkeğin tersine evlenip boşanmış ve çocuk sahibi olmuşsa cinsel stratejisini gerçekleştirmiş demektir ve bir erkeğe ulaşmak zorunda değildir. Yani nispeten daha şanslıdır. Hatta şuradaki postta 30 yaşında çocuk yapıp, boşanıp sonrasında çok mutlu olduğunu belirten ve hatta erkeği damızlık gibi kullanılmasını öğütleyen birçok kadının yorumunu görebilirsiniz.

Geçmişte dullara kötü bakılsa da günümüzde artık o da önemsizleşti. Hatta bu kadınlar, erkeklerin aksine bir daha evlenmiyor. Bir blog yazımızda boşanma nedenlerini de konuşmuştuk ve aslında nedenlerini tarafların her açıdan yakın nitelikte olduğu şeklinde yorumlamıştık. Özetle erken yaşta evlenirseniz anca kadının cinsel stratejisine hizmet etmiş olur, sonunda ise boşanırsınız, bu nedenle eşinizi doğru seçin!